Not Accepting Guests
- Last login about 1 month ago
Join Couchsurfing to see Celil’s full profile.
Overview
About Me
I am Outgoing and i like sharing ideas with new people. It is my honour to host people and make them feel at home. I enjoy meeting new people and finding ways to help them have an uplifting experience.
Please start your couch request with "Dear Chello" so that I can understand that you have read my profile and please avoid message templates.
To see more here is my İnstagram but first you should let me know before i accept your fallow request as I don't accept strangersss:)
@chello_celil
Why I’m on Couchsurfing
To meet new people and establish relationships that are based on truly unbiased and intimate thoughts.
It is fascinating to share something with people without having any interests in mind.
I WANT TO SEE and SHOW THE TRUE MEANING OF GENEROSITY.
I WANT TO SEE THINGS THAT AREN’T IN GUIDEBOOKS (AND HEAR THE STORIES BEHIND THE FAMOUS SITES).
Life is to short to be in alone. So open your heart and home to people and let them add your life in whatever way they can. Get know others and their point of views. Share and understand. Build tolerance among peoples of different backgrounds.
The biggest advantage of Couchsurfing is to meet locals. By inviting you for free into their home, they are generally expecting more than just exchanging a few words at your arrival. Talking with your hosts, getting to know them will teach you more about the country you travelled to than any tour you might join.
Interests
Reading, cultural conversations, trekking, swimming in fact open to every kind of activity
- reading
- swimming
- conversation
- hanging out
Music, Movies, and Books
Green Day 'Wake me up when september ends', Eric Clapton 'Tears in heaven'.
And of course "Photograph" by Ed Sheeren
12 Angry Men is my favourite movie .
My favourite books are 'My Name is RED' by Orhan PAMUK and "One Thousand Splendid Suns" by Khalid Hussein
I have two more books to add here which are basically dealing with same fiction
1. 1984 by George ORWEL
2. Brave New World by Aldous HUXLEY
One Amazing Thing I’ve Done
Bazen anlık bir karar alırsın ve bu kararın uygulanışı sırasında sorgulamaya başlarsın kendini. Vaz mi geçsem, yarıda mı biraksam, neden böyle bir karar aldım ki, keşke kalkışmasaydım, kim neden ne zaman... Ama sonuçla karşılaştığında bütün sorgulamaların yerini tek bir cümle alir: iyi ki böyle bir karar alıp bu serüvenin bir parçası olmuşum.
Artos dağına çıkılacak iftardan sonra. Tırmanmak için gerekli olan şeyler arasında mat, tulum, iyi bir ayakkabı... Ama sonuca varmak için gerekli olan azim ve inanç kişinin kendi içinde tamamlaması gerekliydi. Bu ikisi olmadan geriye kalan her sey fiziksel olarak yer kaplayan birkaç eşyadan ibaret olacaktı. 11:50 de başladı yükseliş tempolu ama istikrarlı. Arkaya dönüp baktıkça şehirde büyük yaşamlar süren büyük insanlar vardi arkanda. Yükseldikçe küçüldük, küçüldükçe de büyüdük. Yükseldik Ta ki büyük dağın zirvesindeki küçük büyük insanlar olana dek. Büyüdük kendi zihnimizde kendi küçüklüğümüzde. Kendi benliğimizle büyüdük kimseyi küçük görmeden. Ay fenerimiz, yıldızlar rehberimiz olmuştu. Güneşi gördük küçüklüğümüzü büyük gölgeler halinde büyük dağa yansıtan. Yavaşça aydınlattı geride bıraktığımız engelleri. Ulaşılmaz olanın aslında ulaşılabilir olduğunu aksetti zihinlerimize. Ulaşmak için doğru kaynağın seçilmesinin ehemmiyetini adeta haykırır gibiydi. Her birimiz kendi hızında, kendi iç dünyasında hayal ettiği şekilde görmek istediğini görmek için yükseliyorduk. Saat 06:03 ve etrafındaki her şeyin üstüne daha önce bilmediğin bir duygu hali içerisinde etrafı gözlerinin algıladığı, teninin hissettiği, kulaklarının duyduğu kadarıyla anlamaya, idrak etmeye ve duygusal-fiziksel tepki vermeye çabalama uğraşı. İşte zirvedesin. Amaçların farklı olduğu ama mekanın ortak olduğu yer. Sonra düşünmeye başlıyorsun amaçlarını buraya gelenlerin. Bakınıyorsun; ayak izleri buluyorsun kendi ayak izlerini bırakarak. Bağırıyorsun kendi içinde gür ama etrafına kısık bir sesle. Şu ana kadar duyduğun en yüksekle en derine en sessiz şekilde. Yaptım. Ben yapabildim. Kendi sınırlarının sınırının aslında senlikten bağımsız olmadığını farkedersin. Coşkuyla kendi sınırlarını aşmanın hazzını yaşarken aşmış olduğun engellerin engelsizliklerine gülersin, tebessüm edersin. Yorgunluk kahvesi içmeden dinlenmeden de yorgunluğun geçtiğini kavrarsın. Vakit gelmiştir artık engellerin engelsizliklerine gülerek atlarsın zıplarsın geçersin içlerinden her birinin. Dönüp bakarsın geriye yolda bıraktığın izler takılır gözüne tebessüm eder devam edersin yoluna. Varırsın her seyin imkansız göründüğü başlama noktasına ve dönüp şöyle uzun uzun süzersin etrafını gözün en son gördüğü noktanın çoğu için imkansızlığını düşünüp mümkün kıldığın bu imkansızlığın huzurunu yaşarsın. Huzur sarar parmaklarını, ayaklarını, capraz diz bağlarını, karnındaki karıncaları, göğsündeki soluk borusunu, kirliyi temizleyen ciğerlerini, heyacandan titreyen kalbini, burnunu, kulaklarını, gözlerini ve zihnini, bunu dile getiren dilini, anlatırken titreyen dudaklarını ve kaleme alan parmaklarını.
Teach, Learn, Share
I am grateful to anybody who can add to my life in any possible way.
What I Can Share with Hosts
I can share my time, my home, my tea ...
Countries I’ve Visited
Andorra, Austria, Belgium, Bulgaria, Croatia, Czech Republic, England, France, Germany, Greece, Hungary, Iran, Iraq, Italy, Macedonia, Netherlands, Serbia, Slovakia, Spain, Vatican City State